Pazartesi, Şubat 07, 2011

Kış, tatil, evde ve hasta

Şubat tatilindeyim. Evde geçen, annemle babamın hasta oldukları, benim canımın sıkıldığı bir Şubat tatili. Aslında Antalya'da olacaktık şimdi. Yollar kapandığı, geri dönmek zorunda kaldığımız ve saatlerce ağlamama rağmen Denizli'de kalmadığımız için eve döndük. Şimdi annanemlere gitcem. Bari orda eğlenirim biraz.
Sonbahar güzel geçti. Bi sürü değişiklik oldu hayatımızda. Yeni ev, yeni eşyalar, yeni hobiler, yeni geziler falan. Son aylarda hayatıma damgasını vuran Technokids oldu. Kısaca Lego'dan robot yapma olayı diyebileceğim bir aktiviteye merak sardım. Sonra takıma girdim, takım olarak Ege bölgesi yarışmasındaen yaratıcı çözüm ödülünü kazandık. Şimdi heyecanla Ulusal yarışma için İstanbul'a gitmek üzere hazırlanıyoruz. Onu da kazanırsak, Atlanta, Tokyo ya da Hollanda'nın birinde yapılacak yarışmaya gidicez. Kulağa hoş geliyor. Ama asıl sorun, annemden ayrı nasıl kalıcam, maymunum benimle gelebilecek mi, diş telimi kimfırçalayacak, sütümü kim hazırlayacak?
Ben: Anne siz de aynı otelde kalsanız?
Anne: Belki kalırız oğlum.
Ben:O zaman ben de sizinle kalsam:-)
Bu arada gezmemizden de geri kaldığımız söylenemez.

Kurban bayramında kısa bir Atina gezisi yaptık. Otelimiz güzeldi, manzarası süperdi. Akropol en sevdiğim yer oldu.








Ama ondan başka pek de bişey yoktu görcek.







Onun haricinde günlerimiz hep taşınma, eşya bakma, ev bakma, ustalar, işçiler ve annem ile babamın benimle ilgilenmeyip, sürekli ev hakkında konuşması ile geçti. Yeni evimiz eskisine çok yakın.
Eve taşınmadan önce, garip şekilde eşyalardan bazılarını kendimiz taşırken, böyle komik olaylar oldu.
Eve taşındığımızda henüz kaloriferimiz yanmadığından ilk sabah kahvaltımız böyle zorlu koşullarda gerçekleşti.
Ve ilk ziyaretçilerimiz küçük annane ve Önal'giller. Tabii Selim'le