Salı, Ekim 21, 2008

Rekor kırdım

Baba ile eve varma yarışı yaptık.
Ben: Yaşasııın, rekor kırdım.
Ben: Ama, merak etme yapıştırcam.
Anne, baba: ?!?!?!?!?!

Salı, Ekim 07, 2008

Dişsiz Acar

Dün okulda ilk dişim çıktı. Yastığımın altına koydum gece. Diş perisi gece gelip, dişimi almış, yerine de oyuncak kamyon bırakmış. Ben Hot Wheels, köpekbalığı seti istiyordum ama idare edicez artık. Belki onu da noel baba alır yılbaşında.

Pazartesi, Ekim 06, 2008

Tatilde maceradan maceraya koştuk.


Bayram tatilinde süper maceralar yaşadık.
Antalya yolculuğumuz uzun ama eğlenceli geçti. Yolda ezberlediğim şarkıyı size söyliim:

Git ona git bendeeeen, salam söyle, salam söyle...
Git ona git bendeeeen, sucuk söyle sucuk söyle...
Git ona gşt bendeeen, yumurta söyle, yumurta söyle...
Son pişmanlık, fayda etmeeez, git ona söyleee...
He, he...


İlk gün kocaman Şelale'yi görmek için tekne turuna çıktık. Biraz ıslandık tabii.


Sonra maceramız, Kurşunlu şelalesi ile devam etti. Şelalenin arkasına geçmek ilk önce beni biraz korkuttu, ama babamla geçince korkmadım. orada, mağaralardan geçtik, balıkları besledik, piknik alanında yürüyüş yaptık.
Bir sonraki durağımız ise Perge oldu. Harabedeki taşlara tırmandık. Çeşmenin tepesine çıktık. Ordan akan sular, ordaki delikten akıp, şehir boyunca kanaldan gidiyormuş. Bir de kaplumbağa gördük, 13 yaşında olduğuna karar verdik.

Ve en son İspendos arenada Truva gösterisini seyrettik. Sonuna kadar hepsini seyrettim. Turva hikayesini de annem ve babam anlattı bir yandan.




Akşam yatarken annem ve babama görev verdim: Gece düşünün, yarın yaşayacağımız maceralara karar verin. Ama bugünkü gibi, sabah erkenden başlasın, akşam geç vakte kadar devam etsin.

Sabah sordum, ama daha karar vermemişlerdi. Gece çalışmamışlar yani, uyumuş tembeller.



Ertesi gün sabah, güne Kemer macerası ile başladık. Parkta oyun oynadık, dondurma yedik. Sonra günün harabesi, Phaselis'e gittik. Su kemerleri, tiyatro, ve hamamı çok sevdim. Donsuz denize giren çocuk da çok ilginçti. Ne kadar ayıp.

Harabelerde keşif de yaptık. Toprağı kazıp, mozaik bulduk, Agoranın gizli kapısından, hamamın üst tarafına geçtik. Kalp şeklinde mozaikler çok ilginçti.


Sonra, her tarafından Şelale'ler akan, Şelale restoranda yemek yedikten sonra, hiç sönmeyen ateşin olduğu yanardağa çıktık. Tırmanış oldukça zordu, bikaç kez düşme tehlikesi atlattım, ama sonunda yukarı çıkmayı başardım. Yukarda bol bol ateşle oynadım.



Antik şehirde espri:
Anne: Bak Acar burası şehrin ana caddesiymiş eskiden. Yanlarda hep dükkanlar varmış.
Ben: (10 dakika sonra, bir dükkan harabesine yönelerek) Anne bekle, şuradan oğluma bi ayakkabı bakayaım.
Anne, Baba: he he.
Ben: Güzel espriydi di mi?
Anne, Baba: Hi ho ha ho ha.

Ve yolda bir replik.
Korkuteli civarında araçla seyrederken.
Anne: Bak Acar ne kadar güzel bir tarla.
Ben. Evet koşmak içi birebir.
Baba: Birebir mi? Birebir dedi yaa.