Pazartesi, Ağustos 27, 2007

Romeo

Son zamanlarda populer şarkılarımdan biri, Romeo, Hande Yener. Hemen söliim size,

Geniş KAKAların vardı gösterişliydin,
sen romeo...
Hihihi

Hadta sonu misfierlerimiz vardı, İsveç'den. İsimlerini ezberleyemediğim için muhabbet şu şekilde oldu hep.

Baba: Niye bekliyosunuz?
Ben. Adam olan misafir çiş yapmaya gitti.

ya da

Anne: Oğlum çok uzaklaşma
Ben: Ama kadın olanı ıslatçaaam

ya da

Ben: Anne, kadın olan bana ne dedi?

Ya da

Ben: Anne, adam olana söyle tutsun oyuncağımı

Cuma, Ağustos 24, 2007

Debriyaj meselesinde son nokta


Aile yemeğine gitmek üzere Chevroleye bindik


Ben: Anne kaçıncı vitesdeyiz?

Anne: Oğlum, bu opel değil, bu arabanın vitesi yok, otomatik çünkü

Ben: Yani bu arabanın debriyajı yok mu?

Anne: ?!?!?!? Nasıl yani?

Pazartesi, Ağustos 20, 2007

İnsanlar ölünce n'oluyo?

Ben: Baba, insanlar yaşlanıyo, yaşlanıyo, yaşlanıyo, sonra ölüyolar mı?
Baba: Evet oğlum
Ben: Peki bi daha hiç yaşamıyolar mı?
Baba: Evet oğlum
Ben: Peki ya Dora başlarsa, seyredemiyolar mı?
Baba: Yerim seni oğlum

(Annenin notu: Dora Acar'ın en sevdiği çizgi film, buradan da anlaşıldığı üzere Acar için hayatın anlamı)
Cumartesi Babylon plajındaydık. Bunca yıldır, yüzüne bakmadığım Şiga'yı, plajdaki kızlar ilgi gösterince benim de sevesim geldi. Kızlar köpekli erkeklere daha bi ilgi gösteriyorlarmış, bunu ileride kullanmalıyım.

Perşembe, Ağustos 16, 2007

Hergün aşıyom kendimi

Dün akşam İnciraltında lunaparka gittik. Kocaman kurt elmasına bindim.( Anlayamayanlar için annenin notu: elma kurdu) Süperdi, en hızlı aşağıya inip, yan dönünce en güzeliydi. 15 turdan sonra annem artık benle binmekten sıkıldığı için bi tur da yalnız bindim.

Aslında dün maç seyretmeye gitmiştik. Ne güzel giyindim, bayrağımı falan aldım, ama sabrım ilk 10 dakka dayandı.

Birde son merakım satranç. Kale, fil, vezir ve piyonu nasıl oynar baya öğrendim. Saolsun Yılmaz amca anlattı hepsini. Atta zorlanıyom. Bir de benle oynıycak birini bulmakta zorlanıyom.

Sabah yaşanan bir replik:

Aslı: Acar okulu özledin mi sen, ne zaman gidiceksin okula bi daha?
Acar: Şu şişko tatil bitsin ondan sonra!
Baba: Şişko tatil yaz tatili mi oğlum? Hafta sonları çeşme tatilleri ne o zaman?
Acar: Onlar da minik tatil!

Hadi sii yuuu

Salı, Ağustos 14, 2007

Bu sinema neden bu kadar kısa sürdü


Dün akşam anne ve babayla sinemaya gittik: Neşeli Dalgalar. Patlamış mısırım bitene kadar herşey güzeldi, sonra sıkılmaya başladım. Ama sinema gene de kısa sürdü gibi geldi bana.

Sinemadan replikler:



Ben: Anne kolyesi neden kayboldu? Nereye düştü o? Neden Z kayboldu? Nereye kayboldu? Neden tahtası kırıldı? Ordakiler ne? Kazandı mı anne? neden kazanmadı? Neden bitti film?

Geçen hafta sonu Altınova'daydım. Miran ve Miray'ı gördüm, çok tatlılar, ama bikaç defa ağladılar. Bi de ismihan anne onlara ilgi gösterince biraz kıskandım.


Ontur hafta sonları da devam ediyor.



Çarşamba, Ağustos 08, 2007

Koket sefamız bir harikaydı




Evvelki hafta ümittanın koket sefası bir harikaydı. İlk başlarda gemiden derin ve soğuk ve lacivert denize girmek beni zorladıysa da, çok güzel bir gün geçirdik. Ayşegül abla, hakan dayı, aygülcüğüm, ümitta, nazmi enişte ve cihan abi ile, herp beraber yelken yaptık. E tabii ben kah yukarda, kah aşağıda, kah en aşağıda, çok işim vardı. Yelken açılıyor: çık yukarı, motor çalıştı: in aşağı, köpüklere bak, yavaşladık: öne git filenin üstünde zıpla, hızlandık: çık yukarı, bot iniyor: in aşağı, yavaşladık: kamaraya in deniz penceresinden denizi seyret, yemek geldi, güverteye çık, ohoooo bi dakka uyumaya fırsat bulamadım valla.