Çarşamba, Mart 29, 2006

şundan, bundan



Geçen hafta sonu annem Hülya Teyze ve Yiğit Abi ile beraber Palmiye'de Nuh'un gemisine gittik. Çok eğlenceli bir yer ama ben ordaki kaydıraktan kaymak istedim, ama başka çocuklarda kaymak istedi, ben de onlardan korktuğum için kaymak istemedim. Ama sonra tatlı bi kız geldi. Beni öptü, ben de onu öptüm, ve onunla kaydıraktan kaydım. Ama sonra o gitti.

Pazar günü de Örenay restorana gittik, annem ve babamla. Restoranın yanında kepçe vadrı. Kamyonlar gelip kumlarını boşalttıktan sonra, kepçe o kumları alıp kenara itiyodu. Bunu çok çok seyretmek istedim, ama sonra yemekler geldi ve onları yemek için içeri girmek zorunda kaldık.

Bakın size önceki hafta sonunda Sheraton'da çektiğimiz fotoğraflardan gösteriyim. Çok güzel bi hava vardı, ve ufacık bi çocuk parkı vardı. Orda çok çok oynadım. Bir de iskeleye çıktık. İlk önce taş attık prdan, sonra dalgaları seyrettik. Bazıları köpük yapıyodu, ama bazıları yapmıyodu.

Maymunla muhabbet: Maymun; iyi misin? Seni çok seviyorum.

Salı, Mart 21, 2006

Sheraton'da hafta sonu

Hafta sonunda annemim çalıştığı şirketin bir gezisi olarak Çeşme'de Sheraton otele gittik. Ben otelde kalmayı çok sevdim. Mini club'da oyun oynadım, annemle babamın yaptığı baloncukları patlattım. İskeleden denize taş attım, çocuk parkında kaydıraktan kaydım. Ama onun dışında hep odada durmak istedim, çünkü emziğim ve maymunum odadaydı ve onlar odadayken ben aşağıda oyun oynamak istemiyodum.

Fotoğraflar çıkınca bi tane koyarım buraya.

Anne ben tiyt oyniycaaaam...

Cuma, Mart 17, 2006

Enginar partisi


Genel istek üzerine enginar dolması partisine ait de fotoğraf ekliyorum bloğuma. Ne bu enginar dolması partisi? Annemim kuzenleri ile birlikte 2 haftada bir get together yapıyoruz. Bu haftaki get together'ı Alsancak'da Alacat cafe'de yapmaya karar verdiler. Neden? Deliler gibi enginar dolması yemek için. Güzel oldu. Sadece bize ait üst kat, sadece bize özel yapılmış enginar dolmaları. Ben her zamanki gibi mırın kırın edip, pek yemedim, ama benim en sevdiğim kısmı, ordaki satran. takımı ile bol bol oynama fırsatı olması. Kyem renkli olanlari bi kutuya, siyahları öbür kutuya koyabiliyorum, aferin bana.

bebek anne



Simdi büyük amcam anneme, annemin bebeklik fotoğraflarını göndermiş. Bayıldım, bayıldım. Hemen ekliyom, bakın. Yanındaki de dedemmiş. Hiç tanışmadık, ama tanışmayı çok isterdim.
Hele şu anneye bakın, ne kadar da tatlı, aynı ben.

ama nedeeeen


Ama neden kimse bana yorum yazmamış. çok kızdım şimdi bak.
Bugün annem kamerayı boşaltmış, ve çok sevdiğim, babamın asker arkadaşı Başar abi ile onun nişanlısı suna abla ile çektiğimiz fotoğraflar çıkmış ortaya. Hemen ekliycek şimdi annem birini buraya. Aslında bi de güzel Bremen Mızıkacıları'nı anlatmışım ama, bu çağda annem daha video eklemeyi bilmediğinden burada göremeyeceğiz onu.

Hemen size dün yaptığım bir komikliği aktarayım: Annem, babam hergün işe giderler ve para kaznırlar. Ben onları evde beklerim. Akşam olunca bana para getirirler. Ama bana bozuk para vermelerini istemiyorum. Bunu anneme söyledim. "Anne bana bozuk para vermeyin." dedim, O'da benim bu yaşta kağıt parayla bozuk paranın farkının önemini anlamış olmama şaşırarak neden istemediğimi sordu. Ben de "Çünkü bozuk paraları Park Bornova'da arabalara atarsam, arabalar bozulur dedim." Annem de neden bilmem beni çok sıkıştırdı, öptü. "Bozuk paralar bozuk değildir." dedi. Hiçbişey anlamadım. Bozuk paralar bozuktur ve o yüzden arabaları bozabilirler. Bozuk CD'ler de VCD'yi bozarlar. Neyse, gün gelir anlarım.

Hadi artık yorum yazin. Anne yeterince reklam yapmıyon mu sen benim blogum için?

Perşembe, Mart 16, 2006

bir ilk


Bugun ilk kez bloga yaziyorum, saolsun annem yaratmış benim için. Benim bütün maceralarımı, komikliklerimi, pırıltılarımı buradan takip edebilirsiniz. Onur abi saolsun bu konuda bana ilham verdi. Onur abi, blogumu gelistirmem icin onerilerini benimle paylaş tamam?? Bol bol yorum da bekliyorum blogum için. Eminim benim için ilerde güzel bi dokuman olacak. Yaşasın çok heyecanlıyım.

ACARLARIN KUYRUGU OLMAAAAAAAAAAAZ.
("Babam küçük acar, küçük acar, kuyruğun neredeee?" dediğinde)